Kedi Forumları > Kedi Sağlıgı ve Bakımı
İçinden Sokak Kedileri Geçen Bir Anı
Bir zamanlar şimdi çok eskilerde kalmış olan sokak kedili bi yaşantım olmuştu .1997 - 2003 yılları arasında 2 katlı bahçeli bir işyerinde çalışmıştım. İşim hafif olduğu için genelde bahçeye iner dolaşırdım.
Sokak kedileri ile ilgilenmeye bahçede yenen öğle yemekleri esnasında masa çevresinde peydahlanan kedilere ufak ufak yemek atarak başlamıştım . Bilenler bilir bahçede kedi bakmak standart klasik bir hikayedir. Bir tanesine yemek verirseniz 2 gün sonra 2 kedi , 1 hafta sonra 3 kedi olur derken geometrik bir artışla sayı bir anda çoğalır. ( Bkz :kırk kedili evler ).
Benimde aynen bu şekilde olmuştu aynı andan bakmakta olduğum kedi sayısı bir aralar 8 tanesi kadrolu 3 tanesi yanaşma olmak üzere 11 irli ufaklı kediye kadar da çıkmıştı. Anneanneler anneler kızlar torunlar torbalar aynı bahçöede hep birlikte geçinir giderdik.
11 sayılık bir populasyona çıkmamız anneanne kedi Grand Düşes ve 1 yaşındaki kızı Düşesin aynı anda doğurmasıyla başlamıştı Şubat ayının son günleriydi hava zehir gibi soğuktu. Ben genelde karton bir koliyi siyah çöp torbasıyla 2 kat suya karşı yalıtarak yeni doğan kedilere geçici yuvalar yapardım. Bu sefer yavruların masumiyetine ve havanın soğukluğuna dayanamadık anne kedileri ve yavrularını koli yuva ile içeri mutfağa aldık. Mutfakta 2 koliye yer olmadığı için 2 anne ve 3 erden 6 yavru yani 8 kedi tek bir koli yuva içinde mutfakta yaşamaya başladılar.
Hep böylemidir yoksa biz enteresan bir olayamı şahit olduk bilemiyorum ama belkide anne kız oldukları için aynı koli içinde yaşamalarından dolayı hiçbir sorunla karşılaşmadık. Anneler asla yavru seçmediler. Yavrular istedikleri anneyi emebiliyordu ve asla itiraz gelmiyordu. Anneler koliden beslenmek ve kaka kumuna ulaşmak dışında hiç çıkmıyor yavrularsa zaten yürüyemiyordu bu açıdan bizede herhangi bir sorun çıkarmamışlardı.
Büyük anne Grand düşes daha evvelde yavrulamış olduğu için bu konuda tecrübeliydi zaten doğumu da kolay gerçekleşmişti ama kızı düşesin ilk doğumuydu .Doğum anında kıyametleri koparmış hatta bu yüksek bağırışlar bizi bayağı endişelendirmişti.
Derken zaman ilerledi ve ayaklanan 6 yavru ortalığa saçıldı bizde yavruları yuvalarıyla birlikte bahçeye koymak zorunda kaldık.Geceleri evlerimize dönerken aklımız arkamızda kalıyordu ama yapacak bişey yoktu. 6 afacan yavruyu mutfakta tutamazdık. Her sabah gelir gelmez hemen sayım yapardım özellikle erkek yavrular tehlike altındaydı.
Gene bir gün sabah sayımında kediler eksiksiz çıktılar bende işime döndüm öğlen indiğimde ise garand düşes ve bir yavru ortalarda yoktu.Nereye baktıysam yavruyu bulamadım. Az sonra grand düşes günlük gezisinden döndü ve herzamanki köşesine kuruldu. Bir süre daha geçti tekrar baktığımda bir yavrunun daha güpegündüz bahçeden kaybolduğunu fark ettim. Grand düşes de gene ortalarda yoktu. Ama daha sonra kayıp olan yavrulardan ilki aniden bahçede beliriverdi. Ne olduğunu anlamasakta çok çok sevinmiştik. Bir çocuk alıp götürdü ama annesi geri getirdi herhalde diye düşündüm.
Bir süre sonra durum garipleşmeye başladı ne zaman baksak yavrulardan biri yada ikisi kayıp oluyor daha evvel kayıp olan başka bir yavru ise aniden bahçede tekrar ortaya çıkıyordu..Olayı bir türlü çözemiyorduk.
Bu garip bilemeceyi sürekli pencereden dışarısını seyreden yaşlı bir komşumuzun ihbarı sayesinde çözebildik. Komşu yanından geçerken bana " sizin kediler sürekli ağızlarında yavru taşıyor neden " diye sordu. Önce anlayamadım biraz konuşunca herşey kabak gibi açığa çıktı. Biz yanlarındayken sakin sakin yatan ve bizi güzelce uyutan grand düşes biz yokken Düşesin yavrularını teker teker kapıp kaçıyor ve kargo şirketi gibi değişik uzak bahçelere dağıtıyordu. Kızı Düşes ise tam tersi yavruları arayıp buluyor ve geri bizim bahçeye taşıyordu. İnanılmaz bir getir götür trafiği vardı. Hatta bir keresinde tam gene komşumla ne kadar enteresan diye bu konuyu konuşurken bizim kedilerin ters istikametlerde ağızlarında birer yavru yan yana geçtiklerini görmüş ve gülmekten adeta yerlere yatmıştık.
Komşum yavruların sürekli oraya buraya taşınmaktan canları çıktı diyordu.
Bu kaçırmalar bir süre daha devam etti. Yavruların terk edildikleri yerler de sürekli değişiyordu , yavrulardan biri 2 katlı bir evin çatısında bile bulunmuştu. Allahtan düşesin arayıp bulamadıklarını komşuların bizim burada bir bir kedi yavrusu bulundu acaba sizinkilerden birimi ihbarlarıyla biz gidip geri getiriyorduk..Hatta bu hengame esnasında fazladan ayağı sakat bir kedi yavrumuz bile olmuştu.
Sonra grand düşesi bir şekilde kontrol altına alabilmeyi başararak bu dağıtım işini engelledik. Bir süre sonrada zaten tavrular büyüdü ve ağızda taşınmaya karşı direniş göstermeye başladılar iş tamamen bitti Büyük anne grand düşesin yavruları neden ölmeleri pahasına olsada diğer bahçelere dağıttığını hiçbir zaman tam olarak bilmem mümkün değil. Acaba gelecek günler adına bu kalabalıktan endişe duyduda ortamı biraz daha tenhalaştırmaya mı çalışıyor diye düşünmüştüm..Bahçeden kapıp kaçtığı yavruların daha ziyade kızı Düşesin yavruları olmasıda bir ip ucuydu ama arada kendi yavrusunu kapıp götürmüşlüğüde vardı.
Şu an o kedilerden hiçbiri yaşamıyor , tek bir yavru hariç tümü 1 yaşına gelmeden gece arabalar tarafından ezildi. O son kalan yavruda büyüdü , başının çaresine bakmayı öğrendi hatta neslini devam ettirecek yavruları da verdi. Benim çalıştığım yerden 2003 yılında ayrılarak boğazın karşı yakasına geçmeden sonra 1 -1.5 yıl daha bahçede yaşamış sonra o da hastalanmış veteriner iğne filan işe yaramamış ve tüm kediler gibi bilinmeyen bir yere ölmeye gitmiş.O kısa bir süre olsa da hayatta kalmayı neslini devam ettirmeyi becerebilen yavruda zamanında grand düşesin kapıp kaçırdığı ve bırakıldığı bahçenin sahibi tarafından geri getirilmiş bir yavruydu..
Yemek zamanlarında 6 yavrunun hep birden paçama yapıştıkları hatta kotuma tırnaklarını batırarark yukarı çıkmaya çalıştıkları o günleri hala hatırlarım. Şimdi bahçem yok ana cadde üzerinde bir apartmanda yaşıyorum bu yüzden sokak kedilerinden biraz kopmuş durumdayım. Zaten kırk kedili bir ev yerine ancak 2 kara kaplumbağalı bir apartman dairesi olabildiysem işte birazda bu bahçe eksikliği yüzdendir..
Erhan İşsever`in Otoparkta 4 yavru isimli dramatik mesajlarını okuyunca aklıma geldi bu anım. Güzel günlerdi tüm geçmiş günler gibi.
Kesin imla hatası yapmışımdır kusuruma bakmayın.
Sokak kedili günler dilerim .
çok ama çok güzel bir anı bu sayın Frozen. size, bize bu kadar güzel bir anıdan bize de bahsettiğiniz için çok teşekkür ederim. saygılarla...