Kedi Forumları > Kedi Sağlıgı ve Bakımı
kendini iyi yürekli hayvansever sanan hayalperestler!!! - 4.sayfa
arkadaşlar uzun zamandır şilacık adlı arkadaş ve diğer bir kaç arkadaşla hayvan severlik konusunda tartışıyoruz. ben bu konuyu yeni bi başlık altında açmak istedim... 1-bazı insanlar bize sinekleri öldürmeden kanadından tutup bırakmamızı söylüyorlar sanki buraktığımız sinek geri gelip bizi ısırmayacak.Ayrıca hamam böceklerinide evimize yayılmalarını göz önüne almadan tutup sokağa atıcakmışız.ben böceklerin öldürülmesi taraftarı değilim ama bana zarar veren kundaktaki kardeşimi ısırıp kanını emen evimin olur olmaz yerinde ortaya çıkan hayvanları elimle tutup sokağa bırakırsam heralde ömrümün büyük bir kısmını harcamış olurum.(yazın bir eve günde 15 e yakın sivri sinek giriyor) 2-ben bu hayvansever arkadaşlara siz hayatınızda hiç et yemedinizmi dedim,vejeteryanız dediler. peki içinde tavuğun yavrusu bulunan yumurtayıdamı yemediniz dedim sus pus oldular. hayvan eti yemiyolarmış ama yumurta yiyiyolarmış! 3- peki dedim arkadaşlar hadi hepsini anladım siz süper hayvansever doğacılarsınız biz et yiyenler sivri sineği öldürenler azılı katilleriz anladım... şu son soruma cevap verin derim, kullandığınız kalem,yaktığınız odun,oturduğunuz koltuk,okuduğunuz gazete hangi cins canlı ağaçtan yapılıyor??? arkadaşlar yediğiniz meyvelerin üzerine böcekler gelmesin diye böcekleri öldüren,caydıran maddeler konuluyor. Yani illaki bi katliamda siz yapıyorsunuz ister doğrudan ister dolaylı olarak.Bundan sonrada hergün binlerce hektar orman yanarken, çeşitli hayvanların nesilleri tükenirken bize sinekleri kanadından tutup atın diyerek hayvanseverlik numaraları taslayanlara lütfen gerçek hayvanseverler müdahale etsin...
sevgili şilacık dediğin gibi biz aynı noktada buluşamayacağız çünkü sen senin düşüncelerini doğru buluyorsun ama başkasının yazısını okuyunca o atıp tutuyor ben sana hayvan barınağında yaptığın o işi giptayla bakan biriyim ve benim işim gereği o tür hayvan barınaklarına gidemiyorum dikkat edersen yazımda ben sana kesinlikle orada insanlara hava atıyorsun diyede bir yazı yazmadım yazdıysam lütfen bul nasılsa yazılan herşey bu sitede mevcut şimdi "ben istemiyorum arkadaşlar sokaklareda,hasta aç,ölmek üzere olan hayvancıkları görmek."madem bu yazıyı yazdın hayvan barınakları ne için kuruldu sokaklarda yaşayan hasta,cılız ölmek üzere olan hayvanları iyileştirmek hayata döndürmek için kurulmuyormu peki ben hala ısrarla söylüyorum sakaklarda yaşayan hayvanların hepsini kısırlaştırırsak o hayvanlar nasıl nesillerini çoğaltacak düşün bi gökyüzünde uçan binlerce kuş göerbileceksiniz ama yeryüzünde koşan özgürce dolaşan ne bir kedi görülecek nede bir köpek. arkadaşım ben size kesinlikle bu dünyanın yaşam sartları kötü aç susuz olan insanları da kısırlatalım da demedim öyle olsaydı afrikada yaşayan tüm insanları da kısırlatıp üremelerini durdurmak gelecekte burda yeni açlar doğmasın diye uğraşmazdı binlerce insan onlar ne için yapıyor o insanların insani vasıflarını kaybetmemeleri için çalışıyor sorunu kökünden kaldırmıyor kısırlaştırarak ( benn sırf bu yüzden kedimi kısırlaştıramıyorum çünkü onun da neslini devam ettirebilmesi için üremesi lazım değilmi)ayrıca kısırlaştırma sayın elmas hanımın dediği gibi bir süreliğine olmuyor kısırlaştırınca onlar daha üreme işlevini kullanamıyor değilmi afrikadaki aç yaşayan insanları kurtarmak için çalışan insalar olduğu gibi hayvaları ve bitkileri kurtarmaya çalışan insanlar elbette olacak ve bunun için kurulan hayvan barınaklarının çoğalmasını bir önceki yazımda belirttim şimdi bumu internetten atıp tutmak ya bir önceki yazımı okumuyormusunuz anlamıyorum size cevap yazdığımda neden hemen hakaret etmeye çalışıyorsunuz yeter artık sıkıldım sizin yazınıza cevap vereceğim diye ben yazılarımda hep mikrop bulaştıran bize zarar veren hayvanların öldürülebileceğini belirtiyorum bu benim düşüncem ama siz buna bile saygı duymuyorsunuz o hayvanların yaşam hakkı var öldürmemk lazım diyorsunuz ama ben kısırlaştırılan hayvanların üreyemeyeceğinden nesillerini devam ettiremeyeceğinden bahsedince bana karşı çıkıyorsunuz eğer buysa hayvanseverlik bırakıyorum dünyada bir numaralı hayvansever sizler olun saygılar...
EVEEEET.BENİM TAHMİNİMCE 10 MİLYAR YAŞINDAKİ DÜNYADA BU İLK İNSANDAN BERİ SÜREGELMİŞTİR... ÇIKAR... KİŞİDEN KİŞİYE.HATTA AYNI KİŞİ İÇİNDE DÖNEMDEN DÖNEME DEĞİŞEN.BÜYÜK İNSANLARIN BİR KALIBA SOKMAYA ÇALIŞTIĞI,HAKKINDA LİSTELER OLUŞTURUP NEYİN ÇIKAR NEYİN ÇIKAR OLAMAYACAĞINI TARTIŞTIĞI HALKLARA KABUL ETTİRMEYE ZORLADIĞI DUYGU ÇIKAR... BENİM ÇIKARIM SÜS İÇİN HAVA İÇİN HAYVAN BESLYEYNLERİN HAYVAN MUAMELESİ GÖRMESİ, BENİM ÇIKARIM HAYVAN ENDÜSTRİSİ OLUŞTURUP ONLARI GÜNLÜK HAYATTA KULLANIM EŞYASI GİBİ KULLANANLARIN AYNI MUAMELEYİ GÖRMESİ BENİM ÇIKARIM ( burası hayvanlarla ilgili bir site oldugu için normalde bitkiler hakkında bir yazı yazmayı uygun bulmuyorum ama sonra başka çıkarı sevenler bunu da kullanır diye açıklamalı bir cümle yazmak istedim) doğayı her ne sebeple olursa olsun elektrik üretimi ev yapımı yol yapımı vs vs yokeden hırpalayan herkezin üreme organından asılması benim çıkarım bu siteye yazdığım her canlının yaşam hakkının olduğunu ve bunların içinden koruyabileceklerimizi bir ömür boyu korumamız gerektiği hayvanların ya hepsinin evcil ya da hiçbirinin evcil olmadığı böyle bir ayrımı keyfimiz için yaptıgımız yazısından kolumdaki sineğe takan zihniyetlerin sadece bu sitede sanal kalmaları DAHA ÇOK YAZACAM AMA HERHALDE DAHA SONRA KENDİ FORMUMUZDA YAZARIM ARKASINI BUNLAR BENİM ÇIKARIM HERKEZ KENDİ ÇIKARINI YAZSIN SAMİMİ BAKALIM KİM NE İÇİN NEFES ALIYOR GÖRELİM insanların açoldugu felan gibi (bu savaşların yokluğun hastalığın farkında olan bir kendiymiş gibi davranan hatta utanmasa kendini peygamber ilan edecek) fakir edebiyatı yapan ve bilgi dolu bir sohbeti kavgaya döndüren haset kişilik volkana da diyorum ki hayal kuranın ağzına ...m kurmayanın iki kere ....m (üstteki laf bana ait değil bir edebiyatçımıza ait ) anlaşıldı umarım bu yazıdan sonra belki burdan atarlar beni [email protected] mail adresim (meet şilacık elmas elfamet ellerinizden öpüyorum eyvallah)
önce herkese saygılarımı sunuyorum(özellikle emrah ve elmas''a) sanırım diğer arkadaşlar benim yazılarımı farklı okuyor ve benim saygı çerçevesini aştığımı düşünüyor ama ben özellikle saygı çerçevesini aşmamak için çook uğraşıyorum ,neyse.... şimdi meetjoeblack ben asla tüüm sokak hayvanlarını kısırlaştıralım diye bişey demedim zaten bu olanaksız da ama en azından yavrusu sahiplenilmeyecek,hasta köpekler kısırlaştırılmalı değil mi?yoksa o yavrular da sefalet içinde yaşamaya devam ederler.bi de barınakların sokak köpekleri için yapıldığını ve barınaklarda sokak köpeklerinin(hayvanlarının)bakılması gerektiğini yazmışsın.çok haklısın,barınaklar bu yüzden var ama inan o kadar fakir ki barınaklar.o kadar ihtiyaçlar var ki barınaklarda.gönüllülerde tüm bu ihtiyaçları karşılayamıyor.bunun sonucunda da çoğu barınakta köpekler yine aç,susuz hapis hayatı sürüyor.özellikle Türkiye2de çok sokak köpeği var ve bu köpekler eğer kısırlaştırılmazsa ne barınaklara sığarlar ne de sokaklara...................
oy oyy forma bak bea :) sivrisinek çözüm = TEL kuduz köpek çözüm = KAÇMAK :) kopek barınakları türkiyede var fakat bakımlı ve iyi görünümlü olanları topluyorlar cunki kimisi eğitim amaçlı ve ticari amaçlı oluyor.. zaten belediye coğu köpeği numaralandırıyor beslemesinide yapıyor ama sokaktanda ilgiyi bekliyor... Hiç bir köpek siz kaşınmadıkca bisiy yapmaz :)
öncelikle meetjoeblack gerçekten teşekkür ederim sana. kimlerle uğraştığımı görmüşsündür. emrache diye birisi kendisi inşallah bi daha bu siteye girip mesaj yazıp bu tartışma ortamında bulunmaz. arkadaş resmen küfür etmiş sitede ve bunu nasıl kabul edipte onaylamışlar anlamıyorum bir de sonuna yazmışki bu bir edebiyatçının sözü... kardeşim edebiyatçı bir şiirinde ya da günlükyaşamında bir küfür etti diye hepimiz birbirimize söyleyelim mi??? işte bizim ülkemizin kendini hayvan sever insanları bu kadar bilinçsiz... şilacık ve elmasla ilgili arık daha fazla konuşmayacağım çünkü onlardan hiçbir şey olmaz bence gidip evlerindeki kedilerle ilgilensinler sadece...
Volkan arkadaşım senin çok agresif bir insan olduğun izlenimine kapılıyorum.Bana kalırsa tartışma nasıl yapılır bilmiyorsun.TV de ki tatrışma programlarındaki seviyesiz insanlar gibi davranıyorsun.Bu sebeple insanlardan bu tarz yanıtlar alman çok normal.İnsanların görüşlerine saygı duymak yerine genelde tersliyorsun ya da çok alaycı yaklaşıyorsun.Sırf bu sivrisinek mevzusunda değil diğer forumlardaki insanlara da aynısını yapıyorsun.Bir de şilacık a bir takıntın var galiba kızı başka forumlarda bile alaya alıyorsun ki bu hiç hoş değil.Tavırlarını değiştirirsen daha yapıcı olursun ve fikirlerini insanlara daha rahat anlatırsın,alacağın cevaplar da o düzeyde olur.Ektiğini biçiyormuşsun gibi geliyor insana çünkü...
yaa ben gerçekten buraya yazmaktan,sıkuıldım ve yoruldum,,volkan''ın mesajlarını okuyarak daha fazla zaman geçiremiyeceğim,kendinize iyi bakın(elfamet,emrah,elmas)...
demek sonunda sindiğin ininden çıkabildin volkan :) neyse bu da benim sana son yazım...artık sinekleri hamamböceklerini karıncaları öldürmeye devam edersin.yolda yaralı bir hayvan gördüğünde dersinki.''''hayır buna yardım edemem dünyada dolu aç insan var''''hem paran cebinde kalır hemde sattığın vicadınını avutursun...kendi safına adam çekmeye de çalışma burda sana destek veren kimseyi bulamazsın.garip bir durum olsa gerek.konuş konuş ama elde var yine sıfır.o edebiyatçımız o lafı senin gibilere söylemiş o yüzden mektup adresine ulaşmalıydı...orda bile kendi yanına site sahiplerini çekmeye çalışmışssın ayıp valla.senin yaşın ya 16 ya da 14. Ve tüm yanlış anlamalar için senden ayrıca özür diliyorum.her yaşın aşkı başkadır lafını unutmuşum...sitedeki iyi niyetli insanlarla uğraşmaktan da vazgeç.doğaya çık kedi kovala felan daha zevkli olur.ya da kendini bir derneğe üye yap aç insanlar için.belki filistine gidersin hani idealistsin ya.evde yemekleri ye.güzel yataklarda yat sonra da insan hakları açlar hastalar diye gel burda bağır.inan kimse yemiyor bunları.hatta sen bile.bu yazdıklarını yazdıktan sonra etrafta kimseye okutmuyorsundur bile zar zor kurduğun tüm arkadaşların seni bırakır bunu da biliyorsun.senin durumunda zor.merak ediyorum bir kız arkadaşın varmı.vardır ama herhalde o da sanalda felandır.git kendine gerçek bir kız arkadaş edin sev onu.mutlu olun allah seni hiç üzmesin volkan..hep beraber sayıyoruz.volkan 1 2 3 hadi git volkan hadi git!
mesajları okudum,çok ilginç buldum.bu konuyu tartışmaya hiç gerek yok bence.sonuçta hiçbir hayvan,hiçbir canlı öldürülmemelidir.insan ve bir hayvan arasında ne fark var ki??ha insan öldürmüşsün,ha bir hayvanı öldürmüşsün...burada şilacık,emrahache,elmas,elfamet arkadaşların söylediklerinin hepsine katılıyorum ve bunun dışında yazılanları gereksiz buluyorum..volkan sen de biraz dikkatli ol,,insanlara bu kadar sert yazmana gerek yok,yoksa daha sertini kendinde bulursun haberin olsun......
Arkadaşlar bu tartışmayı uzun zamandır biliyorum ve arada takip ediyorum. Bahsi geçen tartışma 25 yıldır gelişmekte ve olgunlaşmaktadır. Bu tartışmanın tarihsel gelişimini ve dünyada ne düzeyde olduğunu merak edenler için buyrun. Aynı yazarın konu hakkında bir iki eseri daha var. Tartışma aslında şöyle özetlenebilir: İnsanı merkez alan tartışma ve insanı merkez almayan tartışmalar ve yandaşları. Hepinize tavsiye ediyorum. Kafaların karışıklığını gidermek için birebir. Yani birbirinizi kırmanın gereği yok, bu konuda insanlar epeydir kafa patlatıyorlar zaten. Kolay gelsin
İbrahim Özden Kaboğlu
Çevre Hakkı
Fiyatı: 8,25 YTL
Yayınevi: İmge
Kategori: Çevre - Kent / Türkçe
Yayın Tarihi: Ağustos 2001
İnsan hakları düşüncesinin kökeninin ikibin yıldan uzun bir tarihe, çağdaş yorumunun iki yüzyılı aşkın bir geçmişe dayanmasına karşılık çevre hakkı topu topu çeyrek yüzyıllık bir zaman dilimi ile sınırlıdır. Yine de çevre hakkı kavramı, insan hakları anlayışını köklü bir değişime uğratmıştır. Dayanışma haklarının itici gücü olan çevre hakkı, "insan merkezli" özgürlük anlayışının aşılmasına yol açmıştır. Doğal çevre ve ortamın bir bileşeni olarak insan hak öznesi konumunu korusa da bunun tekelini elinde tutmuyor artık. İnsanoğlunun üçüncü binyılda varlığını sürdürebilmesi, çevre hakkının zaman yitirilmeden geliştirilip güvence altına alınmasına bağlı görünüyor. Çevre hakkının niteliği nedir? Hangi özgürlüklerin tanınması ve kullanılması bu hakkın uygulamaya geçirilmesini sağlayabilir? Çevre hakkının boyutları nelerdir? Elinizdeki çalışma işte bu sorulara yanıt arıyor.