Diğer Evcil Forumları > Sincap
BAKIMI VE BESLENMESİ İLE İLGİLİ HERŞEY BURDA!!!
Sevgili hayvansever arkadaşlar,
Bir hayvan beslemeye başlamadan önce forum gibi yerlerden bilgi edinmek çok faydalıdır ve yapılması gereken de budur. Almadan önce buradan bilgi edinmeniz çok güzel bir şey. Taktir ediyorum...
Öncelikle benim de, yaklaşık 8 aydır beslemekte olduğum (10 aylık) bir erkek sincabım var. Adı Fındık. Sincap beslemeye başlamadan önce dikkat etmeniz gereken 3 şey var arkadaşlar. Şu 3 soruyu kendinize sorun öncelikle,
1. Yeterince ve gerekli zamanım var mı?
2. Onun için iyi bir yaşam alanı oluşturabilir miyim?
3. Onu hayatının sonuna kadar, terk etmeden ya da doğaya salmadan besleyebilir miyim?
Özellikle sonuncusu çok önemli. Bu hayvanı alıp 3 ay - 5 ay besleyip sonra da bakamayacağınıza kanaat getirip tam size alışmışken doğaya bırakırsanız bu hayvan hemen yem olur. Evcil bir vahşi hayvan doğada yaşayamaz. Kesinlikle bir kere aldıktan sonra bırakmamalısınız. Hareketli bir hayvandır. Bir kümes hayvanı değildir. Alıp bir kafese kapatıp yemini suyunu vermeye benzemez. Her gün belli sürelerde odada serbestçe dolaşmasına izin vermelisiniz. Ama aşırıya kaçıp sizin odanızı kendi yaşam alanı olarak belirlemesine de izin vermemelisiniz. Yani kendi yerinin kafesi olduğunu bilecek ama devamlı da orda durmayacak.
Yaşam Alanı
Gelelim 2. soruya: yani kafesine, evdeki yaşam alanına. Olabildiğince büyük bir kafes olmasına özen göstermelisiniz. Burda evinizdeki alan problemi ortaya çıkar. Bir de anne faktörü. Bu iki sorunu aşarsanız sincabınızla çok mutlu yaşayabilirsiniz. Kafesi kendiniz yapabileceğiniz gibi büyükçe bir papağan kafesi de alabilirsiniz (benim yaptığım gibi). Ya da özel yaptırırsınız. Hatta size önerim kapalı bir balkonunuz varsa (çok soğuk olmayacak tabi) bu balkonun bir köşesine bir tel örgü çekmek suretiyle dev bir kafes yapabilirsiniz. Odanın içinde bunu yapmak zor olacaktır tabi. Yaratıcı olun. Önemli olan mümkün olduğunca büyük ve kolaylıkla hareket edebileceği bir alan yaratmak. Unutmayın zamanının önemli bir bölümünü burda geçirecek. Kafesin yüksekliği de önemli: 60-70 cm''den büyük olsa iyi olur. Ne kadar yüksek olursa o kadar iyi. Bendeki 50x50x70 cm boyutlarında büyükçe bir papağan kafesi.
Kafesin iç dizaynı sizin yaratıcılığınıza ve fantezinize kalmış :) Ben içine ağaç dalları koydum. Tipik bir ağaç gövdesi ve dalları gibi; dik duran kalınca bir daldan yanlara doğru dallanan bir ağaç izlenimi veriyor (suni çiçek yaprakları da koymuştum ama akşamında hepsini alaşağı etmişti yaramaz). Kafesin içinde karanlık bir oyuk şart. Bunu isterseniz bir kütüğü oyarak yapın, isterseniz kuşlar için yapılan ve bütün kuşçularda bulabileceğiniz ağaç yuvalıklar (fiyatı 3 YTL''yi geçmez) ile temin edin, farketmez (büyük olanından alırsanız iyi olur. ben öyle yaptım çok da güzel oldu). Unutmayın bu onun saklanacağı, uyuyacağı, korktuğunda kaçabileceği, kısaca kendini güvende hissedebileceği yer olacak. İçine en az 20''ye 20 cm boyutlarında pamuklu bir bez koyarsanız iyi olur (benimki örtünün altına girip uyuyor bazen :) ). Ya da herhangi yumuşak bir şeyler de olabilir. Kafesin tabanına yumuşak parçalar (bez kırpıntıları olabilir) koyarsanız kendi de yapar yuvasını. Ama temizlemek bakımından tek bir parça bez çok pratik oluyor. Çünkü bir süre sonra kafeste ne varsa hepsini içeri topluyor ve belli zamanlarda içini temizlemek gerekiyor.
Suluğunu da standart bir kemirgen suluğu olarak alırsanız iyi olur. Doğada tüm kemirgenler gibi suyu yalayarak içerler çünkü. Acil durumlarda içine yem bırakıp gidebileceğiniz üstü açık bir yemlik olursa bu da çok işinize yarayacaktır. Yapabiliyorsanız kafesin bir yerine derince bir kap içinde toprak koyun. Bu hem doğal içgüdülerle yem saklama isteğini karşılar hem de toprakla oynamayı sevdiklerinden iyi vakit geçirmesini sağlar. Ama dediğim gibi derince olsun, çünkü oynarken toprağı sağa sola dağıtıyor (benimki saksılara musallat oldu). Bir de kafese, oynayabileceği oyuncak tipi nesneler (sarkan, sallanan, dikkat çekici şeyler) koyarsanız bu çok hoşuna gider ve onunla vakit geçirir (sincaplar oyunu çok severler). Gelelim kafesle ilgili en önemli noktaya. Kafesin tabanına, kum, talaş, gazete gibi şeyler koyabilirsiniz. Ama bu hayvanların dışkısı zararsız (ne kokar ne bulaşır, karabiber tanesi gibidir) olmasına rağmen idrarı tüm kemirgen hayvanlarınki gibi çok kötü kokar ve annenizle kısa sürede papazlık olabilirsiniz. Bunun için size en iyi tavsiyem benim de kendi sincabımın kafesinde yaptığım gibi tabana özel bir kedi kumu koymak olacaktır. petshop''larda tester''larını görmüşsünüzdür: sıvıyı anında emerek kimyasal reaksiyonla bünyesine katan bir tür kristal. İnanın en kullanışlısı da bu. Hiç koku yapmıyor. Bir kere tabana 1 parmak kalınlığında serdiniz mi 1 ay gidiyor, hatta daha fazla. Sıkça altını değiştirmek zorunda kalmıyorsunuz. Yani idrar kokusuna kesin çözüm. Yanılmıyorsam 3,8 L’lik paket 6,5 YTL ki bu da bana 5 ay kadar gidiyor. Şimdi farklı markalar da aynı kristal kumu üretmeye başladı ve bu da fiyatlarını bir nebze düşürdü. Tüm pet shop mağazalarında bulabilirsiniz. Herneyse bir de son olarak eğer taşınabilir bir kafesse mümkün olduğunca yalnız kalmayacağı, yani insan göreceği bir yere koyun kafesi (benimki salonda duruyor).
İlgi ve Bakım
İlk sorduğumuz soru yeterince ve gerekli zamanım var mı? idi. Bu da oldukça önemli bir nokta. Bu hayvanlar beslenmesi çok zevkli ama bir o kadar da ilgi isteyen hayvanlar. Aldığınızın ilk 1 ayı çok önemli. Devamlı elde beslenmesi ve zamanın çok büyük bir bölümünün ayrılması gerekiyor. Çünkü içgüdüsel olarak vahşi hayvanlardır sincaplar. Size alışmasını sağlayacak en önemli yol ise sürekli olarak onunla ilgilenmeniz, elinizde bolca vakit geçirmesi ve sürekli olarak elde beslenmesidir. Unutmayın yem sizin en büyük kozunuz. Bu ilk bir aylık periyotta sürekli olarak elde beslerseniz sizin vazgeçilmez bir parçanız olur. Çok iyi koku aldıkları için sizin teninizin kokusuna alışmış ve artık sizi kokunuzdan tanır hale gelirler. Ev halkı da sever ve herkes ilgi gösterirse iyi olur. Evdeki kimseyi yabancı görmemeli ve herkese alışık olmalıdır. Zaten sevimliliğiyle herkesin sevgisini ve ilgisini kazanacaktır. Bu sizin için de bir avantaj olur. Yoğun olduğunuzda her zaman ona ilgi gösterip vakit ayırabilecek birileri olursa evde bakımı daha da kolay olur (bizde ablam ve annem de gereken tüm ilgiyi gösterdiğinden ben olmadığımda da bakacak birileri oluyor. Yani demek istediğim üçümüzü de sahibi olarak görüyor. bir tek kişiye bağlı değil. Ama babam dahil diğer tüm yabancılara pek hoş davranmaz. Bu belki de benim küçük canavarımın kişilik özelliği). Eğer ilk aşamada gerekli ilgiyi göstermezseniz yabani yetişebilir. İşte o zaman kafeste bir oraya bir oraya rutin hareketler yapan sıkıcı yabani bir sincabınız olur. Size bir kere alıştıktan ve güvendikten sonra ne yaparsanız yapın kesinlikle size saldırmaz (ben bazen severken çok mıncıklıyorum gıkını çıkarmıyor. Başkası olsa paralar vallahi).
Ve biraz büyüyüp oyun çağına geldiğinde, size ve yeni ortamına da alıştığında işte o zaman sincap beslemenin gerçek keyfine varıyorsunuz. O küçük sevimli yaratık bir kedi gibi sizinle oyun oynamaya başlıyor. Hopluyor, zıplıyor, elinize saldırır gibi atlıyor, sırtüstü yatıp oynuyor, üzerinizde dolaşıyor, saklambaç oynuyor (benimkinin en sevdiği oyundur, bir yerden kafasını uzatıp sizin onu görmenizi bekler, siz ona doğru dönüp baktığınızda da saklanıp hiç ummadığınız bir yerden çıkıp kafasını uzatıverir.) kısaca şımarıyor da şımarıyor. Ve yaptığı her hareket o kadar sevimli ve o kadar güzel geliyor ki onunla vakit geçirmeye ve onu izlemeye doyamıyorsunuz. Bazen yaptığı yaramazlıklara kızamıyorsunuz bile. Bütün hayvanları beslemek güzeldir. Ama sincap beslemek bir başkadır.
Ne Yer, Ne İçer?
Peki neyle beslemeli? Ne yer ne içer bu sevimli yaratıklar? Bu konuda ben benim küçük yaramazla çok sorunlar yaşadım. İlk aldığımda çok fazla yiyecek seçiyordu. Aldığım karışık kemirgen yeminin içinden sadece keçiboynuzlarını ayıklıyor gerisini yemiyordu. Sonra ona fındık verdim çok sevdi başka bir şey yediremedim. Şu var ki bir tek besine alıştırırsanız devamlı onu yer, fakat belli bir süre sonra ondan sıkılır ve üzerine bile bakmaz. Fındığa bıktı, ceviz yemeye başladı, sonra ondan da sıkıldı vs. Umarım siz sorun yaşamazsınız. Sincabınıza vereceğiniz temel besinler: fındık, yer fıstığı, ceviz, antep fıstığı, kestane, badem, ay çekirdeği, bulabilirseniz çam fıstığı, palamut, çeşitli meyvelerin tohum ve çekirdekleri vb. olabilir. Mesela ben yazın kayısı çekirdeği vermiştim çok sevdi (kiraz çekirdeğini bile yedi). Ama şunu unutmayın verdiğiniz fındık, fıstık, ceviz vs. tuzsuz ve pişmemiş (çiğ) olsun. Ve mümkün olduğunca kabuklarıyla birlikte verin. Yavruyken kendiniz kırabilirsiniz. Ama biraz daha büyüyüp dişleri ve çeneleri güçlenince kabukları ile birlikte verebilirsiniz. Bu hem dişleri için de faydalı olacaktır. Besin çeşitliliği ne kadar çok olursa o kadar iyi olur ve gerekli tüm besin maddelerini, omega3,6 yağ asitlerini ve diğer mineral ve vitaminleri almış olur. Tüm bu yiyeceklerin yanısıra meyvelerin etli kısımlarından da bazen vermelisiniz. Çok fazla verirseniz ishale neden olabilir. Çok sevdiği bir yiyeceği ödül olarak kullanabilirsiniz (benim sincabım salatalığa bayılır, ve kokusunu aldığında sabırsızlıkla vermemi bekler, büyük bir iştahla da kocaman yudumlarla yer, bazen çok sevdiği için ekmek de veriyorum). Son olarak kendi diyet listemden söyleyebileceğim mısır verebilirsiniz, sonra keçiboynuzu, nohut, leblebi, salatalık, havuç, arada sırada kıvırcık, marul vs. Bu gibi bazı sebze ve bakliyat türü gıdalar ile besin zenginliğini artırabilirsiniz. Ve bazı meyvelerin kurutulmuş halini de küçük miktarlarda verebilirsiniz. Çok tuzlu ve aşırı şekerli gıdalara kaçmamaya özen gösterin. Unutmayın hiçbir şeyin aşırısına kaçmayın. Bunlar sadece yiyecek zenginliğini artırmak için verebileceğiniz ek gıdalar. Bunların aşırısı veya tek çeşitliliği ishal ya da allerjik vakalara sebep olabilir. Yeri gelmişken önemli bir tavsiye; bir sağlık probleminde hiç vakit kaybetmeden götürebileceğiniz uzman bir veteriner hekiminiz olsun.
Eğitimi
Son olarak eğitimiyle de ilgili birşeyler söylemek istiyorum. Açıkçası ben konuyla ilgili bilgim olmadığı ve bilgi alacak birilerini bulamadığım için eğitiminde biraz yetersiz kaldım. En azından basit komutlar öğretilebilir belki. Çünkü inanın çok zeki hayvanlar. En basitinden "gel" komutunu bile almıyor. Çünkü bunun nasıl yapılabileceğiyle ilgili bilgim yoktu. Ama o kadar da kötü değil aramız. En azından kendisine konuşulduğunu anlıyor ve ilgiyi farkedip o da sizinle ilgilenmeye başlıyor. Yani kısacası keyfi varsa geliyor. Ne de olsa özgür bir hayvan. Bir çubuğu fırlatıp "getir olum" diyemiyorum, ya da "patiyi ver" deyip selamlaşamıyorum ama bu çok da önemli değil. En nihayetinde o bir köpek değil, özgür ve kendi iradesine göre hareket eden bir sincap. Bu noktada daha çok kedilerin mizacını taşıyor diyebilirim. Ama benimle oynaması, kendi kendine yanıma gelip üstüme tırmanması, hatta durup dururken elime atlayıp "hadi oyna benimle" dercesine sırtüstü yatması bile yeterli. Belki siz nasıl eğitilebileceği ile ilgili bilgi edinirsiniz ve bazı komutları öğretirsiniz. Bu yararlı olacaktır.
Umarım size sincaplar ve evde beslenmesiyle ilgili yararlı ipuçları verebilmişimdir. Konuyla ilgili olarak başka kaynaklardan da bilgi edinmenizi, diğer sincap besleyenlerin fikirlerini de almanızı, Bilgili bir veterinere de danışmanızı öneririm. Yazdıklarım hakkında yanlış veya eksik olduğunu düşündüğünüz noktalar varsa lütfen bildirin. Benim de öğrenecek şeylerim var.
Umarım size bu konuda yardımcı olabilmişimdir. Yeni şeyler öğrenirseniz lütfen benimle de paylaşın. Ve sormak istediğiniz şeyler varsa bilgim dahilinde yardımcı olmaya çalışırım.
İyi bir sincap bakıcısı olmanız dileğiyle, hepinize sincabınızla bol neşeli günler...
merhaba toht, sincabı yıkayabilirmiyiz? Biz Eminin sincabı Efeyi aldık, elimizde onu tutabilmek mumkun olmuyor, elimizlede besliyoruz..sadece aksam onunla ilgilenebiliyoruz..henüz ası yaptırma imkanınızda olmadı.Bana tavsiyede bulunabilirsen cok sevinirim..simididen tesekkürler
merh melikes elbette sincabı yıkayabılırsın.ben dalin şamp.yıkardım.fon makn. kuruturdum.tüylerini yakmadan. korkmasın.sızınkının huyunu bılemem.aşısını mutlaka yaptırın.kışın çok sık yıkama.üşütmemesine dikkat edin...
merhaba melike. Efe''yi ve sahibi Emin''i tanıyorum. daha önce netten epeyi sohbetimiz olmuştu. öncelikle hayırlı olsun diyim. ona iyi bakacağınızdan eminim, bundan şüphem yok. umarım onun için hayırlısı olmuştur. sincabınızı elbette yıkayabilirsiniz ama dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var. öncelikle sincaplar çok hassas hayvanlardır. bunu tekrar vurgulamak istiyorum. üşütmesine mahal vermeyin. ben de Fındık''ı yazın iki kere yıkamıştım. çok da güzel mis gibi olmuştu. yazın çok daha risksiz olacaktır. ama dikkatli olursanız kışın da yıkayabilirsiniz. yıkadığınız oda sıcak olsun (25 derece yeterlidir) ve kesinlikle cereyen altında olmasın. su sıcaklığı vücut sıcaklığında olsun. bundan ne soğuk ne de sıcak olsun (35 derece mesela). küçük bir leğen işinizi görecektir. şampuanınız sem''in dediği gibi göz yakmayacak cinsten olursa çok iyi olur ama siz yine de mümkün olduğunca yüzüne su gelmemesine dikkat edin. boğulma içgüdüsüyle saldırabilir ya da kaçabilir. zaten elinizde yıkayacağınız için bu daha da çok problem yaratacaktır. suyun içinde durmak isteyeceğini sanmıyorum. size yardımcı olacak en az bir kişi olursa iyi olur. şampuanlamadan sonra su dökecek biri gerekli çünkü. elinizde rahat durup sizi ısırmayacağından emin değilseniz bence hiç kalkışmayın. iyice duruladıktan sonra derhal kuru ve yumuşak eski bir havluya güzelce sarın ve iyice kurulayın. ben yalnızca havlu ile kurulamıştım. ve yaklaşık 20-25 dk havlunun içinde kurulayıp bekletmiştim. kurulama işlemine; biraz kuruladıktan sonra havlunun kuru bir başka kısmı ile devam etmenizi öneririm. yani havlunun hep aynı ıslak kısmında durmasına izin vermeyin. sem''in dediği gibi fön makinesi ile de kurutabilirsiniz. ben hiç denemedim, sakıncaları konusunda bilgim yok. birkaç saat daha aynı sıcak odada kalmasını öneririm. çok sık yıkamanıza gerek yok zaten. 2-3 ayda bir yıkayabilirsiniz. yattığı yeri sürekli olarak belirli periyotlarla açıp tenizlerseniz, çok fazla yıkamanıza da gerek kalmaz zaten. çünkü yiyecekleri içeri taşır ve bunlar zamanla kokuya ve bakteri üremesine sebep olabilir. umarım yardımcı olabilmişimdir. başka yardımcı olabileceğim bişey varsa lütfen yazın. kolay gelsin...
merhaba, yazdıklarınızı okudum ve benim için çok faydalı oldu. öncelikle teşekkür etmek istedim. evimde bir kedi besliyorum hayvanlarıda çok severim. ama her ne kadar evimde kedi beslesemde hayvanları doğadan ayırmayı doğru bulmuyorum. birkaç ay önce bir petshopta 2 sincap gördüm her birinin fiyatı 500 dolardı. daha önce sincapların satıldığını bilmezdim. onlara sadece uzaktan baktım küçük bir kafeste yaşıyacak olmaları içimi parçaladı. dün arkadaşımla şans eseri tekrar oraya uğradık fiyatları 100 milyona düşmüştü çok şaşırdım. arkadaşıma onların yaşam alanıyla ilgili düşüncelerimi anlatınca bana süpriz yaparak iki sincabıda almış. amacımız onları akrabamızın çifliğinde özgürce kafessiz yaşatmaktı. henüz bu kararımızı kesinleştirmemiştik önce biraz sincaplar hakkında araştırma yapmak istedim. sizin yazdıklarınıza rastlayınca çok etkilendim. bu gün sincapları kafeslerinden dışarı çıkardım bütün gün salonda dolaştılar. ama ilk günleri oldukları için çok tedirgindiler. kafeslerine saatlerce koyamadım çünkü tutup biyerlerini acıtmaktan korktum. ama akşam olunca koymak için birini tutunca elimi ısırdı ve kanattı henüz aşıları olmadığı için 12 gün onları gözetimde tutmamız gerekiyor. ama biliyorum ki bu 12 günün sonunda onlara çok alışıcam ve bırakmaya kıyamayacağım. aldığımız yerde söylediklerine göre biri erkek biri dişi. 8 aylıklar. acaba hala evcilleşme şansları var mı? kafeslerinde sürekli yemek bulunması gerekli mi? vede bir gün içinde ne kadar yemekleri gerekli? öğrenmek istediğim bir şeyde dişi ve erkeğin nasıl ayırt edilebileceği çünkü benimkilerin herşeyi birbirine çok benziyor. yardımcı olabilirseniz çok sevinirim şimdiden teşekkür ederim
Merhaba ayşe; Siteyi ziyaret edemediğim için yazınızı okuyamadım. Geç cevap yazdığım için özür diliyorum. Arkadaşınızın yaptığı çok güzel bir davranış. Düşünceniz gerçekten örnek olacak nitelikte, tebrik ediyorum. O sincapların 8 ay kadar o petshopta küçücük bir kafeste beklemiş olmaları gerçekten çok üzücü. Ama ticaret ne yazık ki bazı insanlar için daha önemli. Sincap çok yaygın olarak beslenen bir evcil değildir. Bu nedenle pek çok hayvansever arasındaki beslenebilir-beslenmemeli tartışmasına girmek istemiyorum. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki başlangıçta şu anda evcil olarak kabul ettiğimiz bütün hayvanlar (ayrıca çiftlik hayvanları, atlar, inekler, tavuklar) hepsi özgürce doğada yaşayan hayvanlar değiller miydi? İnsanoğlu zamanla bunları evcilleştirmiştir. Bu noktada "evcilleştirmek" sözcüğünü çok iyi tanımlamalıyız. Doğduğundan itibaren herhangi bir hayvanı alıp besleyebilir, ona doğada gereksinim duyduğu şeyleri sağlar, gerekli yaşama alanı oluşturur, yani hayvanın hak ve özgürlüklerini kısıtlamadan ona bakabilirsiniz. Bu durumda onu evcilleştirmiş olursunuz. Ve ben bunda bir sakınca görmüyorum. Ama belli bir süre doğada yaşamış bir hayvanı bulunduğu, doğup büyüdüğü, yani koşullarına alışmış olduğu ortamdan söküp almak onu evcilleştirmek değil bana göre o hayvana yapılabilecek en büyük kötülüktür. Herhangi bir hayvanın bilinçli bir şekilde, gerektiği gibi bakıldığı taktirde beslenmesinde sakınca görmüyorum. Ama 8 aylık olana kadar petshopta küçük bir kafeste beklemiş olmaları gerçekten çok kötü. Olaya iki yönlü bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Beslemeye kalksanız, 8 aylık bir sincabı kendinize alıştırmanız oldukça güç olacaktır. İnsana alışması için geç sayılabilecek bir dönem. Ama imkansız olmayabilir. Çünkü yiyecek sizin en büyük kozunuz. Bunu kullanırsanız size alışacaktır. Ama çok sabırlı olmanız gerekir. Çünkü sincap sevimli olduğu kadar vahşidir de. Onunla çokça vakit geçirmeniz, korkutacak, strese sokacak ani hareketler yapmamanız çok önemli. Yiyecek avucunuzda olduğu halde beklerseniz kendiliğinden size gelecektir. Eğer çıkaramayacağınız bir yere girdiyse üzerine gitmeyin. Ya korktuğundan ya da uyumak için girmiştir. Eğer üzerine gidip çıkarmaya çalışırsanız sizi düşmanı beller. Bir müddet sonra kendiliğinden çıkacaktır zaten. Üstüne gitmeyin, kovalamayın. Kendisini rahat ve hzurlu hissetmesini sağlayın. Sincaplar meraklı hayvanlardır, sizi merak edecek ve koklayarak sizi tanımak isteyecktir. Bırakın kendisi size gelsin. Ev kazalarına kurban gitmemesi için çok dikkatli olmalı ve evde yaşayan diğer bireyleri uyarmalısınız. Kaygan yüzeyli mobilyaların çok olduğu bir odadan ziyade kolayca tırmanabileceği, koltuk gibi eşyaların bulunduğu bir odada serbest kalması daha iyi olacaktır. Çünkü tırmanmak içgüdüsüyle atladığı bir mobilyaya çakılıp yere düşmesi eminim içinizi parçalayacaktır. Ve kendisini sakatlamasına sebebiyet verebilir. Ama tabi ki bütün gün dışarda durmamalıdır. Büyükçe bir kafesinin olması şarttır. Kafesle ilgili detayları ve ne kadarlık bir periyotta kafeste kalması gerektiğini yukarıdaki yazıda belirttim. Ama şunu yine eklemekte fayda görüyorum. Eğer büyükçe bir kafeste kalırsa burayı kendi yaşam alanı olarak belirleyecektir. Ve emin olun orada kendini güvende hissedecktir. Bir de kafesinin içinde uyuyabileceği karanlık bir bölge (bir oyuk vs.) mutlaka olmalıdır. Çünkü burası onun yuvası olacaktır. Nerede uyumaya alışırsa orada uyumak isteyecektir. Yani mutlaka ve mutlaka kendi kafesinde uyuması ve oraya alışması şarttır. Size iyice alıştığını hissetmeye başladığınız dönemden itibaren günlük dışarıda kalma süresini azaltmalısınız. Zaten gününün büyük bir kısmını dışarıda geçirirse bu sizin için de zorluk çıkartacaktır. Evde bakımı ile ilgili olarak merak ettiğiniz birşey olursa bilgim dahilinde yanıtlamaya çalışırım. Bir de olayın diğer yönü var. Eğer dışarı, doğaya bırakmak isterseniz, doğduğundan beri 8 ay boyunca bir kafeste yaşamış bir sincap doğada zorluk çekebilir. Ama bu da imkansız değil. Her ne kadar insan görmüş olsa ble henüz insanlara güven duymamaktadır. Yani kendini dışarıda koruyabilir. İçgüdüsel olarak kendi yuvasını bir ağaçta oluşturacaktır. Doğal içgüdüler, yetenekler ve davranışlar hiçbir zaman değişmez. İnsanların (özellikle çocukların) zarar vermeyeceğinden emin olduğunuz bir yerde serbest bırakabilirsiniz. Doğal düşmanlarına karşı yapacak birşeyiniz yok. Zaten doğaya bırakmayı düşünüyorsanız bunu da göze almışsınız demektir. Eğer serbest bırakmayı düşünüyorsanız, sakın yakınlık göstermeyin. Bu her iki taraf için hiç iyi olmayacaktır. Hem siz ona çok bağlanırsınız, hem de doğal yaşamına bırakmayı düşündüğünüz minik dostunuz insanlara alışmıştır. Diğer canlılardan korkması doğada hayatta kalabilmesi için çok önemlidir. Doğada yiyecek bulmak konusunda sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum. Ama yine de eğer belli bir yiyeceğe alıştırıldıysa ve başka birşey yemiyorsa bu bir sorun teşkil edebilir. Doğal olarak kendi bulabileceği, yiyeceğin bol olduğu bir yere bırakabilirsiniz (örneğin meşe, çam, ceviz vs ağaçlarının olduğu bir bölgeye yada meyve ağaçlarının bulunduğu bir yere). Sanırım siz bir arkadaşınızın çiftliğine bırakmayı düşünmüştünüz. Bu durumda belki dışarıda serbest olarak beslemek gibi melez bir seçeneğimiz de olabilir. Ama bunun için size garanti veremem. Çünkü o bölgede durmayıp başka bir yere de gidebilir. Kafeslerinde devamlı olarak yiyecek bulundurabilirsiniz. Ama kuş gibi düşünmeyin sakın. Yemini koyarım ve kendisi yer. Bu sincaplar için pek doğru bir besleme yöntemi değildir. Çünkü yiyeceğini yedikten sonra geri kalanını saklamaya çalışacaktır. Eşeleyebileceği bir yüzey yoksa bu onun için çok zor olur. Kafesinin bir yerine talaş veya toprak koyabilirsiniz. Size tavsiyem elinizle beslemeniz. Bu size alışmasını ve bağlanmasını sağlayacaktır (evinizde beslemeyi düşünüyorsanız). Kafeste iken bile elinizle besleyin. Doyduktan sonra zaten verdiklerinizi saklamaya ve gömmeye çalışacaktır. Bunu yapmasına izin vermelisiniz. Son 1-2 taneyi bırakın gömsün. Bu da onun doğal bir ihtiyacıdır. Yapmak istediği hiçbir hareketi engellemeyin. Ama sınırlarını bilmesini sağlayın. kemirme ihtiyacı da bu doğal ihtiyaçlardan birisidir (ama evdeki eşyaları değil tabiki :) ). Cinsiyet ayırdetme konusunda bunun çok kolay olduğunu söyleyebilirim. Sincaplar memeli hayvanlar olduğu için üreme organlarından bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Umarım size yardımcı olabilmişimdir. [email protected]
merhaba toht. sincabım bahçedeki yuvasında duruyor.. bir kere kaçtı. dışarda sanki bizle oyun oynuyordu. sonra bayağı uğraştıktan sonra yakaladık. eve almak istiyorum ancak çok koku yapıyor. kokuya karşı ne önerirsiniz? bir de yazılarınızı okuduktan sonra ona bir kuş yuvası yaptırdık. ancak içine girmiyor. ne yapmalıyım?
Merhaba Toht, bizimde beslediğimiz iki tane sincabımız var ilkini yani çakırı iki sene önce aldık ve iki senedir bizimle senin sincabın kadar olmasada bizimkide bize alıştı. Yanlız kalmaması için ona bir eş aldık (biz öyle zannettik) ama biraz daha büyüyünce onunda erkek olduğunu anladık. şimdi ben nereden bileyim diyeceksin belki ama bizim bir dişi sincaba ihtiyacımız var size bu konular hakkında bilgi almak isteyen insanlar olduğu düşündüğümden bu mesajı yazıyorum. Bu arada verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederiz.... Şimdiden Teşekkürler bu arada cevabı bana mail olarak atarsan sevinirim. [email protected]
SİNCABIMA AŞI YAPTIRMAK İSTİYORUM. ANCAK VETERİNER SİNCABA AŞI YAPILMAYACAĞINI SÖYLÜYOR. AŞISI NEDİR VE NEREDEN TEMİN EDİLEBİLİR? YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRİM.
toht ben su sincaplar hakk1nda senle bisey görüsmek istiyorum msn bu eklersen bu sincaplar hakk1nda baz1 sorular1m olacakt1 [email protected]