Hepsievcil
 
 

Sürüngen Forumları > Kaplumbağa

Mesaj Ekle

FINDIK VE BADEM hep birlikte büyütüyoruz.

Bu başlığı

         Hem gerçekten Fındık ve Badem`i 4 gündür olduğu gibi bundan sonrada birlikte büyütelim diye açtım. Sorularımı buradan yazabileyim, önerilerinize de kolay yoldan ulaşabileyim diye.  

        Hem yeni başalayan arkadaşlara klavuzluk edebilsin diye açtım.  Ben Huleyn`in kaplumbağalarının gelişim sürecinden çok şey öğrendim. Benimkinin de bir çok kişiye faydası olur diye düşünüyorum. Hani kaplumbağalar ilk üç gün çok sitresli, hassas ve tedirgin oluyorlar ya, belirtmeliyim ki bizlerde en az onlar kadar tedirgin, hassas ve stresli oluyoruz. tecrübeyle sabittir.

       Hem de bir kaplumbağa almayı düşünen arkadaşlar için açtım. Belki neler çektiğimi görüp bu işten vazgeçerler diye. ( En çok da bu işe yaramasını diliyorum.  )

img

marti

14 yıl 7 ay 11 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

1. GÜN;

Ben Ağrı`da görevliyim. Fındık ve Badem bana bayramın ilk günü gece 23:00 da geldiler. Bir arkadaşım İstanbuldan bana hediye olarak getirmiş. İlk aldığımdan sevinçten çığlıklar attım. Ömrümde sadece bir kez kaplumbağa görmüş biriyim o da 15 cm. den büyüktü. Ben akvaryumcuların önünden bile, fare görürüm korkusuyla, ellerimi at gözlüğü gibi yapıp öyle geçen biriyim. Kaplumbağaların bu kadar minik olabileceklerini asla düşünemezdim. Çook mutlu olmuştum onların benim olduğuna. Hemen arkadaşa sordum

-  eee ben bunlara nasıl bakacağım?

 cevap malum

-  Korkulacak birşey yok.  Çok kolay bakılıyormuş bunlara. minik bir havuz, bir de tümsek o kadar. günde bir kere yem versen yetermiş.

- e ne yiyorlarmış? ne vereceğim?

- Aaaaa !!! Bak ben onların yemini unuttummm!!! tüüühhh!!!

- NASIL YANİ?  

- ya korkma, bunlar bir ay bile aç kalabiliyorlarmış. Akvaryumcu öyle söyledi. Canavar gibilermiş. Baksana üç gündür ben de birşey vermedim, canavar gibiler.

- Nasıl Yani, bu hayvanlar üç gündür aç mı?

- Evet. Yolda birşey vermene gerek yok, versen de yemez dedi akvaryumcu. Ben de vermedim valla!

........

- hadi ben eve gidiyorum o zaman. Bir an evvel şu yavrucaklarla ilgileneyim.

23:30 evedeyim :)

Hemen bir borcama  su koyup onları da içine koydum. O gördüğüm kaplumbağanın ( Ablamındı, çok yaşamadı, ölüm fanusundaydi. Ben 14 yaşındaydım o zaman. ) güneşlendiği bir tümsek vardı. o nedenle ortasına da bir çay tabağını ters çevirip yerleştirdim. sonra interneti açıp, ne yiyebileceklerini öğreneyim dedim. Sürprizzz. Bizim siteee!!!!   Akvaryum, Isıtıcı falan diyordu. Kafam karıştı ama hemen yedirebileceğim ne var diye bakmaya koyuldum. Dolaptan biraz kıyma çıkarıp parçalayıp borcamın içine attım. ( atbi yemediler )  O arada da düşünüyorum. " Yav hani havuzla tümsek yeterdi. Ne diyor bunlar. Bu iş bence sadece bu kadar değil. Ben şu siteyi bir inceleyeyim."  Yemleri verdim ve hemen pc`nin başına oturdum. Öğrendiklerimle dehşete düştüm. Küçücük bir kutuda, üç gündür araba içindeler, üç gündür hiçbirşey yememişler. öncesinde nasıl bir yerden alındılar, ne yaşadılar orada oda muallakta. Hemen bir başlık atıp yardım istedim arkadaşlardan.  Galiba OO:30 du  oturduğumda, saat 04:30 da anca başından kalkabildim. Vicdanım sızım sızım sızlıyor, yüreğim korkudan pır pır atıyor ve kafamda tek bir soru " ne yapacağım ben bunlarla!!!?" O gece bir dirhem uyku uyumadım.

img

marti

14 yıl 7 ay 11 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

2.GÜN.

Sabah kalktım ilk iş Fındıkla Bademin yanına gittim. Canlarım benim dememle fındığın kafasını içeri çekmesi bir oldu. Ben bir bozuldum!!!!  Mutfağa gittiğimde annem, " günaydın. Ne bu surat? " dedi. Dedim " fındık benden korktu."  dedi sana yine  iyi davranmışlar benden ikisi birden korktu. ) Biraz rahatlamıştım. Kahvaltıdan sonra hemen siteye girdim. Bir arkadaş önerilerini yazmıştı. Hemen ısıtıcı, derece ve masa lambası almak için dışarıya koştum. Bir de ne göreyim. Bayramın ikinci günü olduğu için heryer kapalı. Ağrı`nın %80 ini dolaşmışımdır arkadaşlar. Açık dükkan yok.  Ara sokakaların birinde bir elektrikçinin kapısını açık gördüm ve hemen daldım içeri. Genç bir çocuk vardı içerde. " abla kapalıyız, ben malzeme almağa geldim."  Dedim " başka hiçbiryer açık değil. Benim acilen bunları almam lazım! " Çocuk bön bön bana baktı. ( acil dediğim şeylere bakar mısınız? derece, akvaryum ısıtıcısı ve masa lambası. :)))))  Ben durumu anlattım. Çocuk " diğerleri yok. ama ben sana işine yarayacak bir lamba yaparım."ve  Sağolsun, duyun ucuna kordon, onunda ucuna fiş takıp bana verdi. O çocuğa ne kadar teşekkür etsem azdır herhalde. :)

    Tümsek yapmak için taş lazımdı ama ben o kadar çok dolaşmıştım ki malzemeler için, karanlık çökmüştü çoktan. Evin çevresinde sadece moloz parçaları vardı. Sitede yazan arkadaşların tuğla olur dediğini hatırladım ve karşı inşaatın önünden bir parça tuğla alıp geldim eve. Tuğla tabiki çok büyük geldi. . küçülteyim derken de dağılmaz mı? küçücük parçalar kaldı elimde. (bu arada  bu tuğlalarla yapılan evlerin vay haline.) Yapacak birşey yok. İşime yarayacak parçaları yıkayıp dezenfekte ettim. Birleştirip tümsek yaptım.

    Leğen önermişti arkadaş ama, ısının sabit kalması gerekiyor ya, leğende su soğur diye düşündüm. ( sanki borcamda soğumaz ) hemen su ısıttım. Kanımca 27-28 derece, bıcırlara ılık birer duş aldırıp yeni havuzlarına bıraktım. İksinin de kafası kabuğunda. Lambayı yaktığım an, kabuklarından bir çıkışları vardı! resmen " ANA! GÜNEŞ!!!" der gibi bakıyorlardı lambaya. İşte ilk derin nefesimi orada çektim. Bir mutlulardı ki sormayın. çipil çipil yüzdüler saatlerce. 

     Arkadaşın dediği malzemeleri bulmamın tek yolu Akvaryumcuydu, anlaşılmıştı. Buralı olan bir arkadaşımı aradım. " bana akvaryumcu bulman gerek. ben bulamadım" dedim. arkadaş araştırıp bana döndü. " bir tek akvaryumcu varmış. yeri şurada ama yarın kapalı olurmuş. ancak salı günü açılırmış dükkan." tamam deyip kapattım. Aman şuan mutlu görünüyorlardı, suları da sıcaktı. lambaları da vardı. bir gün daha idare ederler nasılsa diye düşündüm. Verdiğim etleri yememişlerdi yine ama hareketlilerdi ya. o bana çok iyi gelmişti. onca yorgunluk ve stresten sonra, bu bile mucieydi onlar için. Biraz akvaryumlar konusunda araştırma yapıp uyuyayım diye yatağa gittim. Ama uyumak ne mümkün. Uyku uyanuklık arası rüyalarla boğuştum gece boyunca.  Durun bu rüyaları kesinlikle anlatmalıyım.

   Ben rüyamda yardım istiyorum. niye istediğimi bilmiyorum ama. O arada Frozen beni azarlamaya  başlıyor. ( Frozen rüyamda çok korkunç görünüyordun. )  " oh olsun sana, niye aldın ki, beter ol. müstehak sana" diyordu. Pınar` da ( sen gayet hoş ve sevimliydin Pınar ama epey kiloluydun ) beni Frozendan korumaya çalışıyor ve " onun ne suçu var kızma lütfen" diyordu.  sonra birden bizim salonda pikoyla spayk`ı görüyorum. Kocamanlar ama. " gidin lütfen, Frozen size iyi bakıyor. Ben size bakamam. Lütfen gidin. Daha benimkilere bile bakamıyorum. size nereden toprak bulacağım ben. Gidin hadi" derken, Huleyn geliyor. Elinde şu onun kaplumbağaları tatildeyken içine koyduğu havuzu getirmiş. ( Yeri gelmişken ben bayıldım o havuza yaa. gerçekten çok güzell. :) )  " al bu senin olsun, piko ya su verirsin içinde"  diyor. Ben nasıl sinirleniyorum var yaa. Nasıl bağırıyorum Hüleyn`e. " bunlar evcil değilll! bunlara köpek muamelesi yapmasana. ne demek su kabııı!" ona epey bağırdım da hatırladığım kadarı bunlar. kısacası gece boyunca buna benzer rüyalarla boğuşup durdum ve yku uyanıklık arası kabuslarla dolu bir gece geçirdim.

   

img

marti

14 yıl 7 ay 11 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Rüyalara adam azarlayan biri olarak girmek biraz üzücü. Ama yararlı bir konuysa neden olmasın , kabul.
Sevgili Martı
Taa Ağrıdan foruma yeni bir hava getirmeye başlıyacaksın gibi gözüküyor. Şu yukardaki mesajlarda ilgimi çeken çok nokta var en başta İstanbula özlemi ifade eden martı kullanıcı ismin. Pınarın kilo problemini es geçerek :) Piko ve Spike adına da teşekkür ederim.  Rüyanda enterasn  bazı açılardan çok şaşırttı beni.
Pınar ablanız sizi korur benden merak etmeyin. Biraz vakit bulsa yeter ki ...

img

frozen

18 yıl 4 ay 27 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Sevgili martı :),

Sana ne zamandır yazmak istiyorum, uzaktan hemen sevdim, bu ne hoş bi anlatım, keşke enerjim olsa da badem`le fındık`ın maceralarına dahil olabilsem. Sizi uzaktan selamlıyorum, badem, fındık ve martı gerçekten çok hoşgeldiler :)

İlginç başlamış hikayeniz, durum nedir şimdi akvaryuma geçebildiniz mi? Mümkün olduğunca, şu an ısıtıcı yokken bile, çok su olan bir sistem kurmaya çalış martı, leğen aslında böyle durumlar için çok ideal. Su sıcaklığından bile öncelikli olduğuna artık kanaat getirdim çok su hacminin. Fakat sizin durumunuzda yorgun, bitkin ve kuru bölge sorunu olacak olan bu leğen çözümünde çok derin su önermek de uygun görünmeyebilir.

Evde kuru bölge olarak ne kullanabilirsin bi o gözle bak bakalım, üstüne çıkabilecekleri bişey, eğim sağlayabileceğin bişey, suda batacak yüzmeyecek, devrilmeyecek yada zararlı birşey bırakmayacak suya. Melek`i ilk aldığım zamanlardaki mesajlarıma çok benziyor yazdıkların :), ben de böyle bi yandan deli gibi okur bi yandan sorular sorardım, çok şaşırmış, panik olmuş, bi yandan da şu kabuklunun şirinliğine inanamamıştım. Merak etme, herşey öğreniliyor uğraşınca, hep aynı şeyi yazarım ilk kez bir akvaryum filtresini yakından Melek`le elime almıştım, biz yanındayız, sana bişeyler yazmamak mümkün değil zaten :)

Çok korkak olurlar, çok normal, öyle olmak için milyonlarca sebepleri var. Minik bi tavsiye durudukları yer biraz yüksekte olsun, sen onlara yukardan yaklaşıyor olma, bence çok farkediyor bu, sanırım tehlikenin geldiği yere göre korkma ve harekete geçmeyle ilgili içsel bir yatkınlıkları var.

Haşlanmış yağsız tuzsuz tavuk, haşlanmış yumurta beyazı iştahsız kapluşlara öneriliyor, dene istersen. Yemeye başladıkları an tutundular sana demektir :)

Son mesajındaki rüyanı sabah sabah okudum, çok ilginç direk bir etkisi oldu ummayacağın şekilde :). "Gayet hoş ve sevimli ama epey kilolu" demeeeeek :D  Frozen da ondan şaşırdı heralde, a-a nasıl da bildi şu martı Pınar`ın yarım dünya olduğunu diye :))) Aslında 8 kilo daha verip 148 kilodan 140`a insem fıstık gibi olucam ama.. :D

Çok sevgiler Ağrı`ya, kabuklu çıtır çerezler Badem ve Fındık`a :)

img

pinar1112

17 yıl 20 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Martı, pinarın dediği gibi su miktarını artırmalısın. Hem böyle olursa daha geç soğur suyun. Kars`da durum nasıldır bilmem ama pet shoplar akvaryumlara fahiş fiyat çekebilirler. Bu yüzden sana en uygun yöntem bir züccaciyeci bulup geniş bir kap almak(benim konumda resmi vardı). Büyük bir kap aldığında kuru alan yapmak zorundasın. Bunun için çok yöntem var çevrendeki eşyalara göre kararını ver. Mesela evde kullanılmayan bir plastik parçası ve tel varsa kolaylıkla asma kat yapabilirsin. Yem bulana kadar haşlanmış tavuğu kesinlikle dene. Afiyetle yiyeceklerdir. 2008 de ben üye olmuşum foruma bir sene sonra sen umarım seninkileri de seneye kocaman sağlıklı kaplumbağalar olarak görürüz. Kaplumbağaların için rüyalarına girecek kadar araştırma yaptığına göre bundan hiç şüphem yok :)

img

huleyn

16 yıl 2 ay 27 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Diğer başlıklara yazdıklarına şimdi bir baktım. Hemen bebek kaplumbağalarına bir dişi bir erkek demeye başlamışsın. Neyse ki isimleri unisex sonra melek bey gibi olurdun :) Birde yürüyüşe çıkartıyormuşsun minikleri aman bir daha yapma. bu dönemlerinde çevredeki tozdan mikroptan çabuk etkilenebilirler. Bu başlıkta yok ama diğer başlıkta bir akvaryum ve ısıtıcı gördüm. Hikayeyi geriden mi takip ediyoruz ?

img

huleyn

16 yıl 2 ay 27 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Arkadaşlar ÇOK TEŞEKKÜRLER! Hemen ilgilenmenize nasıl sevindim anlatamam. Demek hiç yanlız kalmayacağım onlara bakarken! Bunu bilmek bile o kadar rahatlatıcı ki! İyiki varsınız ve hep olun lütfen! :)

 Sevgili Frozen!

    Valla sen rüyalara böyle girdigin için üzülmüssün ama açıkçası ben seviniyorum. Düşünsene ` almak istiyorum ` diye gelmiş birinin gece, benimki gibi bir rüya gördüğünü. Emin ol hedefe ulaşmış oluruz!!! :))) Şaka bir yana, Buraya, dahası hepimizin Kaplumbağalarına o kadar çok katkın var ki, bence bu siteden yardım istemiş herkesin kaplumbağası,içinde sana ait bir sevgi taşıyor. Sadece yardımlarından dolayı değil ama, kardeşlerini korumak için yazdıklarından, yaptıklarından dolayı. Ben bu hayvanların evcil olmadığını ilk senden öğrendim. Eminim sen her " almayın " diye yazdığında, Bizim kaplumbağalar,  hepsi birden sana gülümsüyordur. Geçen günkü arkadaşa sadece " ALMA " Yazmışsın ya, onu yazdığın anda bizim akvaryumdan çığlık koptu. " ASLAN FROZEN" diye. :))) Hem bizim kaplumbağalarımız, hem de onlardan sonraki nesillerin korunması adına yaptığın herşey için TEŞEKKÜRLER. HEP BURADA OL LÜTFEN.

Çok Sevgili Pınar!!

  O kadar sıcak ve samimisin ki, 140 kilo bile olsan () seni sevmemek mümkün değil! Fındık ile Badem`in boğazından bir lokma birşey geçebildiyse, sayende! Beslenme ile ilgili yazılarına bayıldım. Benimkiler biraz depolarını doldursun ( çok uzun süre aç kaldılar, depoları boşaldı. o nedenle birkaçgün yoğun besleyeceğim. ) Hemen seninle bir beslenme tablosu oluşturalım diye yazrdım isteyeceğim senden. Malum buradaki iklim koşullarını değerlendirerek farklı bir beslenme hazırlamamız şart.  " Birlikte büyütüyoruz" başlığını attığımda hep yanımda olacağına emin olduğum ilk kişi sendin.  Uzun  ve çok keyifli paylaşımlarımız olacak. bundan eminim.   Daha Melek abisi Bademi Fındığa isteyecek, düğün yapacağızzz demi yaaa! :)))

Sevgili Yol klavuzum Huleyn!

  Sana teşekkür yazabilmiştim ama yetmemişti bana. İyi oldu burası. :)

Hani bir yola çıkarsın, önün sisli. Sağdan soldan yol hakkında çok güzel bilgiler öğrenirsin, yardımlar alırsın ama senin için gittiğin yer hep sisin içidir. Ötesini göremezsin çünkü. İşte senin paylaşımların sayesinde ben o sislerin içinden sıyrılıp önümü gördüm. Bana koyduğun katkı benim için gerçekten çok büyük oldu! İçten ve Yürekten TEŞEKKÜR sana.  Bu arada o havuzda gözüm var, söyleyeyim. Rüyama bile girdi yaaa. :))))

 

 

img

marti

14 yıl 7 ay 11 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

 Şimdi, Üçüncü güne geçmeden sizden kocaman bir özür dilemem gerek!

    Çok yorgun olduğum ve zamanım az olduğu için ikinci günde bırakmıştım yazıları. Sonra devam ederim diye düşünmüştüm. Ama sizin gibi, her kaplumbağayla, içsel bir bağ kurabilmiş insanların, öyle ölüm fanusundan bile beter bir borcam resmiyle bitirilmiş bir yazıyla, nasıl endişelenebileceğinizi hesaplayamadım. Çok özür dilerim. İçiniz rahat olsun diiye hemen belirteyim 4. gün akvaryuma geçtik. Hemde hepinizin özenle belirttiği tüm önemli noktaları değerlendirip, onlara en uygun ortamı sağlayabileceğini düşündüğüm bir akvaryuma.  Umarım sizlerde beğenirsiniz. Gördüğünüz eksik veya yanlışlıkları bana yazarsanız çok mutlu olurum. Sonra değişiklik yapmaktansa, hemen düzelteyim ki Yerlerine alıştıktan sonra değişiklik yapmak zorunda kalıp onları bir kez daha hırpalamış olmayayım. Benim yüzümden çektikleri yeter de artar bile. Bari bundan sonra rahat etsinler. 

Ben şimdi geri kalan üç günü hepsini birden yazarak kendimi size affettireceğim.

img

marti

14 yıl 7 ay 11 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

3.GÜN.

    Gece boyunca kötü rüyalar görüp, Yarı uyur, yarı uyanık halde geçmiş bir gecenin ardından sabah uyandım. Tabi içim ilk iki güne oranla daha rahat. Suları sıcak, ışıkları da var. Hem bugün onlar için koşturmayacağım da. Akvaryumcu kapalı olacakmış. Dünden de bugünlük idare etmelerine karar vermişim. tamamdır. dünün yorgunluğunun acısını, bugün dinlenerek geçireceğim demektir.

    Mutlu bir tablo umarak yanlarına gittim. Aa, bizimkiler istiflerini bile bozmadılar beni görünce. sadece büzüşmüş duruyorlar birbirlerine sokulup. Otomatik olarak elim suya gitti. SU BUZZZ GİBİİİİİİ!!!!   Nasıl sinirlendim anlatamam. Nasıl düşünemem yaa! gece 10 dereceye kadar düşüyor hava sıcaklığı, ben 40 volt`luk bir lambaya ve adı Borcam olan bir cama güveniyorum. Kahvaltı bile yapmadan dışarı fırladım. Tahmin doğru. Akvaryumcu kapalı. Ama ben hazırlıklıyım. Hemen arkadaşımı aradım.

- Bu akvaryumcuyu lütfen buldur ve dükkanı açtır.

Durumu anlattım ve onu da tehdit ettim. :)

- Bu yavrucaklara birşey olursa vebali benim değil senin boynuna ona göre!

- Yav benim boynuma niye?

- İşte! Ben senin boynuna bırakıyorum!  Bu akvaryumcu açılacak. Kapısında bekliyorum.

- Tamam açtıracağım ama eve git sen. Ben seni ararım açılacağı zaman.

- Olmaz, eve gidersem iş uzar. Hayvanlar donmak üzere, Hemen açılması lazım bu dükkanın.

Arkadaş pes etti ve yarım saat sonra açıldı dükkan.

     Akvaryumcu umduğumdan sevimli çıktı. Gerek yok falan deseydi her halde gırtlağına çöküverirdim. Ölüm fanusunda üst üste çıkmış, ısınmak için bir damla ışığa hasret 20 yakın kaplumbağayı görünce hemen yazılanlar geldi aklıma! " Almayacağım " dedim. "umarım kimseciklerde almaz" "  Ama adamı gırtlaklamak için çok  bahane aradım. bulabilseydim tamam dı, bulamadım! :)

      Neyse. Ne üdüğü belirsiz bir yem, ısıtıcı, Filtre ( bunu neden aldığımı anlayamadım. Eve gelincede çok güldüm kendime. Ayranı yok içmeğe... Daha akvaryum yok piyasa da, ben temizliği için filtre almışım :)))),derece alıp eve koştum. Akvaryum da baktım ama Akvaryumlar çok küçük, balık akvaryumlarıydı. Boyları hadi fena değildi belki ama enleri korkunçtu. Üç ay sonra benimkiler yan yana yüzemezdi kesinlikle. ( Gerçi herkes yanyana değil, üstlerinden geçtiklerini yazmış ama... :)))) Neyse. Zaten aklımda farklı bir akvaryum vardı. Olmadığını görünce hiç uğraşmadım. aldıklarımla hemen eve geldim.

 İlk işim hemen LEĞEN!!! :)

    Dezenfekte edip bolca (8cm  kadar ) dünkü gibi sıcak su koydum. Aldığım kuru bölgeyi ortasına yerleştirdim. ısıtııyı da yerleştirip fişe taktım. dereceyi içine attım. Birde ne göreyim, su 34 derece.  suyun ısısını dünküne göre yapmıştım. Yani dün 34 derece suda kaldılar uzun süre. " Allahım, Lütfen hasta olmasınlar, lütfennn! " 

   Frozen Isıtıcıyı  dik vantuzlamamısöylemişti. Ama ömrümde ilk kez ısıtıcı görüyorum ve dik nasıl vantuzlayabileceğimi çözemedim. Ayrıca sitede bir sürü ısıtıcı patlaması yazısı okumuştum. dışarda kalınca patlıyorlar diye. korktum. duvara vantuzlayamayacağım için de kenara iterek zemine vantuzladım. Bebişlere ılık bir duş aldırıp 28 derece olan leğenime yerleştirdim onları. Aman tanrım! fındığı hiç bu kadar hareketli görmemiştim. Nasıl yüzüyor, herşeye dokunuyor. o kadar mutlu oldum ki anlatamam. ( Fındık geldiğinden beri çok çekingendir. badem onun kadar değil. Daha iletişime açık. Ama Fındık tam bir ödlek. :)) ) ikinci ohhh orda geldi. :) Artık kahvaltı yapabilirim.  

  Kahvaltıdan sonra dışarı attım kendimi yine. Camcı bulmam lazım. 1) akvaryum getirtmem olanaksız. 2) Burada İKEA da  yok. :) Züccaciyelerde de o kadar derin ve büyük bir kap bulmam mümkün değil. 3) En önemlisi de yuvalarını bir kere yapmak istedim. Durup durup değiştirmek istemedim.  4) Onların rahatı için gerekli olan herşey yazılmış sitede. Tüm bunları sağlayabilmem için öncelikle akvaryumun istediğim gibi olması gerekiyordu.

   Camcı aradım. Bir yandan da Masa lambası arıyorum. Masa lambası yok! Ağrı`da toplam 7 tane camcı varmış. Ben beşinciden çıktığımda  öğleni çoktan geçmişti ama sonuç sıfır. Ya kapalılar, ya yapamayız dediler. Artık umudu kestim.  Züccaciyecilerden ne çıkarsa artık diye düşünüyordum ki, bir kuruyemişçi vitrininde  camdan bölmeler grdüm . Kocaman kocaman kutu gibi yapılmışlar.  Girdim hemen, Bunları nerede yaptırdığını sordum. Tarif etti  Hemen gittim buldum. Masa lamabası hala yok! :)   Adama anlattım. 70*40 ebatları. Ön yükseklik 25cm. Arka yükseklik 35cm.  Fyatı çok yüksek geldi ama yapmaya ikna etmek için bile yalvarmanın eşiğine kadar gelmişim. İkna olmuş. Üstelik ne yapacaksın dediğinde, salaklık edip kaplumbağalar için olduğunu da söylemişim. adam paralı sanıyor beni. :))  ( ya arkadaşlar hatta adam beni işim gücüm yok, boş zamanımı doldurmaya uğraşıyorum, Can sıkısıntısından kaplumbağalara sarmışım  sandı. Ertesi gün akvaryumu almaya gittiğimde adam bana " bak şimdi, bu zımparayı da içine koyuyorum. Bu da senin işin olsun, eve gidince bu camları böyle zımparala. Hem oyalanmışta olursun " dedi. düşünün halimi :))))) ) Neyse. Bir şekilde anlaştık. Yapacağım, yarın gel al dedi. Havalara uçtum.  Dönüş yolunda da masa lambası aradım. YOK!

  Eve geldim,  annem " şu Fındığa bir bak " dedi. Ben gittiğimden beri üç kez zeminle ısıtıcı arasına sıkışmış. Geldiğimde de hala altından karşı tarafa geçmeğe uğraşyordu. Güler misin Ağlar mısın. Yorgunluktan ölüyorum + yemeğe davetliyiz ve evden 1 saat önce çıkmış olmamız gerekiyordu. Taş bulup dezenfekte edecek zaman yok. Kaldıki dünkü sıcak soğuk sorunundan sonra artık dezenfeksiyona da güvenemem.  Evde bulduklarımla  zeminle ısıtıcı arasını doldurdum.

 Bu seferde paşam, leğen duvarıyla ısıtıcı kordonunun arasından geçmeğe inat etti. iki kere de oraya sıkıştı.  Ne yapalım. Isıtıcının fişini çekip, o boşluğu da doldurdum. Hazırlanmağa gittim. Banyoya bir geldim. Fındık bir eli duvarda, bir eliyle taşları çekiştiriyor. güldüm gittim. Geri geldim bu sefer ayağıyla yapıyor. Ben yine gülerken  taşlar devrilmez mi. O aralığa bir koşuşu var görmeyin! Yav dövsem miiii  sevsem miiii kızsam miiii

  Bu sefer daha sağlam bir şekilde sıkıştırıp taşları, çıktık evden. ( Bu arada resimde krem rengi çıkmış, önde ki  Fındık! Yıkım çalışmalarına devam ediyor. :)))

Gece  geç saatte döndük eve. Hemen akvaryumun başına gittim. Fındık yine yıkım çalışmalarına yılmadan devam. Onu boşverin, derece 18 i gösteriyor. kafayı bir çevirir bakarım ki, ben fişi geri takmayı unutmuşum. Artık sinir falan kalmamış bende. Laçka olmuş. Drekt Fişi takıp yatağıma gittim. Baygın bir şekilde uyumuşum. :)

img

marti

14 yıl 7 ay 11 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ